"Sabah programlarını açıyorlar ve başlıyorlar; onun anası, onun babası, onun çocuğu, onun bilme nesi kafayı yemiş kadınları çıkartıyorlar. O di mekke gezisi yor 'Ben şifa dağıtıyorum', o diyor 'Ben merhem dağıtıyorum', o diyor 'Ben ilaç dağıtıyorum'... Böyle bir durum. Aralarda imam mimam da koyuyorlar. Onlar da yok ona aittir, yok o şeye aittir, yok o buna aittir böyle bir muhabbet. Ondan sonra kavga, dövüş, küfür müfür birbirlerine...
Giderken yarın yine buradayız haa..."
Çıkacak program bulamıyoruz
Arif Sağ, bu tür programların hergün yayınlandığını ancak kendisi gibi düşünenlerin çıkacak program bulamadığını ifade ederek, "Ama biz yarın burada olamıyoruz. Niye olamıyoruz? Bizim yarın gideceğimiz program yok. Yarın ben nerede olacağım, yarın ben evde olacağım oturacağım. Nasıl olacağım?" dedi.
Ben niye insanım?
Arif Sağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaman zaman şeyden korkuyorum ben; onların kendilerine göre bir alanları var, o boyalı basının o güncel şeyin, o rezaletin içine insanları çekiyorlar orada yıpratıyorlar, üzüyorlar, lekeliyorlar. Bir sürü insan izledim. Heder ettiklerini ve böyle acımasızca tenkit edildiklerini gördüm. Böyle bazı şeyleri konuştuğun zaman oralara çekerler sizi, oralarda yıpratmaya çalışırlar. Lanet olsun diyorsun ve konuşmuyorsun. Sonra duruyorsun, duruyorsun peki o zaman ben niye insanım, diye kendini yargılıyorsun. Ben niye varım diyorsun. Kişiliksiz olarak görüyorsunuz kendinizi..."
Kategori : MEDYA